"Vücudumda tek bir organımın benimle birlikte gömülmesini istemiyorum. Onları bir çocuğa verin. Hastanede geçirdikleri zamandan daha fazlasını, dışarıda oynayarak geçirsinler. Gözlerim bir gün anneanne olup, torunlarını görsün. Akciğerlerim bir gencin mezuniyet gecesinde bütün gece dans etsin. Kalbim bir annenin göğsünde çocuğunu büyütsün. Eğer artık ihtiyaç duymadığınız şeyleriniz varsa, ihtiyacı olanlara verin." Alıntı.
Sevgiyle kalın.
Organ Bağışında Belçika Modeli
Organ nakli canlı donörlerden (canlıdan canlıya) yalnızca böbrek ve karaciğer, diğer organlar; kalp, akciğer, ince bağırsak, pankreas ve kornea (insanın 2 gözündeki kornea) içinse mutlaka beyin ölümü gerçekleşmiş (kadaverik) donörlerden yapılır. Genelde 70 yaş üstündekilerin organları, çok nadir durumlarda alınmaktadır. Bir kişi organlarını bağışlayarak sekiz kişiye can verir ve yine aynı donör dokularıyla elli kişiye de umut olur. (ABD Sağlık ve İnsani Hizmetler Bakanlığı)
Ülkemize yaklaşık yılda 2.000'i çocuk olmaz üzere 30.000 kişi, organ bekleme listesine girmektedir. Basit bir hesaplama ile 30.000 kişi/365 gün = günde 82 kişi, hastalık veya kaza sonucunda organ nakli gerektiren bir durumla karşı karşıya kalıyor. 82 kişi / 24 saat = yaklaşık saatte 3.5 kişi yapıyor. 60 dakika / 3.5 kişi = hesaplayınca
Her " 17 dakikada 1 kişi, organ nakli gerektiren bir durumla karşı karşıya kalıyor!
Bu rakamlar hesaplanırken sadece devletin organ bekleme listesine aldığı kişiler dikkate alınmıştır. Her yıl ortalama bekleme listesinde ölen hasta sayısı yaklaşık 3.000 kişidir. 3.000 kişi/365 gün = günde 8 kişi
Her 3 saatte 1 kişi, günde 8 kişi organ beklerken hayatlarını kaybediyor! 12 yaşından küçük çocuklara kadaverik/vefaten organ bağışı neredeyse yapılmıyor!
2019 yılında böbrek nakli bekleyen hasta sayısı, 22.954 kişi. Aynı yıl diyalize giren hasta sayısı 64.656 kişidir. Aslında organ nakli listesinde olması gerek kişi sayısı fiili listenin 3 katı olduğu görülüyor.
Basitçe ORGAN BAĞIŞINDA BELÇİKA MODELİ, ülkemizde uygulanmakta olan organ bağışı sisteminin tam tersi; organ bağışçısı olmak istemeyenlerin devlete müracaat ettikleri Organ Bağışı modelidir.
Türkiye’de ilk 1969 yılında Ankara ve İstanbul’da iki kalp nakli yapıldı, ancak başarılı sonuç alınamadı. İlk başarılı organ nakli ise 3 kasım 1975 yılında Dr. Haberal ve ekibince Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde bir anneden oğluna yapılan canlıdan canlıya böbrek nakli olmuştur.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)'in 2016 yılı ölüm istatistiklerine göre, Türkiye’de 2016 yılında 422 bin 135 kişi öldü. (Ölenlerin yüzde 54,8’ini erkekler, yüzde 45,2’sini kadınlar oluşturdu.)
Beyin ölümü kesin olarak tam bir ölümü ifade eder. Kesin tanımını kazanmadan önce ölümün tanımı; kalbin durması şeklinde tanımlanmıştı. Ama kalp durmasının artık ölüme delalet etmediğini sadece doktorlar değil, pek çok insan bugün biliyor. Bilinmesi gereken şudur ki; insanın ölümü tamamıyla beyinde vuku bulan bir olaydır.
Bitkisel Hayat ile Beyin Ölümünün Farkı |
|
Bitkisel Hayatta; |
Beyin Ölümünde; |
- Hastanın solunumu devam eder. | - Solunum cihazına bağlıdır. |
- Bu hastalar aylarca, yıllarca yaşayabilirler. | - Ortalama 24–36 saat içinde hayatını kaybederler. |
- Bazı durumlarda iyileşme şansları vardır. | - Hayata dönmesi mümkün değildir. |
Beyin ölümü gerçekleştikten sonra, 72 saat içerisinde organ bağışı yapılmalıdır. Aksi halde organlar, canlılıklarını yitiriyor.
İnsanı tanımlayan ve insan yapan her şey; aklı, zekâsı, duyguları, kişiliği hepsi beyninde saklıdır ve diğer tüm organlar bir bütün halinde onu var etmek için çalışırlar. İşte beyin ölümü sırasında bu koordinasyon ortadan kalktığından, ortaklık bozulur ve hepsi belli bir süre içinde biyolojik canlılığını yitirir. Bu süre maksimum 72 saattir. Bu 72 saatlik süre içinde organların canlılığını koruyabilmesi için çok yoğun bir tıbbi bakımın yanında, bedenin solunum cihazına da bağlı olması gerekir. Hasta kaybedilmiştir. Bu yoğun bakımda amaçlanan, eğer organ bağışında bulunulursa, organların bir süre daha yaşatılmasıdır. (72 saat). Yani bu organ bağışı için beklenilen 72 saatlik süredeki beyin ölümü tam anlamıyla ölümü ifade eder. Böylece kadaverik organ nakli işlemine başanılır, organ bağışında bulunulmadığında ise, beden solunum cihazından ayrılır. Dünyanın her yerinde hukuki uygulama bu şekildedir." Op. Dr İsmail Çağatay Topçu /(Doku ve Organ Nakli Haftası /2008)
Kimler Beyin Ölümüne Karar Verir?
Beyin ölümü kararını ancak dört kişiden oluşan bir uzman doktor ekibi karar verir. Bir uzman ekip; kardiyolog, anestezi ve reanimasyon uzmanı, nörolog ve nöroşirurjiye’den oluşur. Bu ekip, fiziksel muayene ile ve o ülkede o merkezde tıbbın en ileri olanakları içerisinde laboratuar tetkikleri yaparak, beyin ölümü olduğuna karar verir ve bunu bir resmi belge ile resmileştirir. Bu resmi belge hazırlanmadıkça beyin ölümü kesinlik kazanmamış sayılır ve kişinin organları asla alınamaz. Dört kişilik ekipten hiçbiri, hastayı yatıran, durumunu takip eden doktorlardan değildir. Organ naklini yapan ekibin içinden bir doktorda, bu dört kişilik ekipte yer alamaz. ‘Beyin Ölümü Kararını’ tıbbın olanakları ölçüsünde, yukarıda sayılan uzmanlar, bağımsız olarak verir. (TOND Derneği)
Antalya Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi Sorumlu Hekimi ve Etik Kurulu Başkanı Dr. Ferhat Sarıbek, "Beyin ölümü tanısının da vücut fonksiyonlarının geri dönüşümsüz olarak kaybı anlamına geldiğini söyledi. Beyin ölümü tanısı konulmuş hastanın geri hayata dönemeyeceği 1981yılında yapılan bir çalışmayla tespit edildiğini, beyin ölümü ile bitkisel hayat kavramlarının birbirinden farklı olduğunu dile getiren Dr. Sarıbek, “En önemli fark, bitkisel hayattaki hastaların solunumlarının devam etmesidir. Bu hastalar aylarca ya da yıllarca yaşamaya devam etmekte ve bazı durumlarda iyileşerek normale dönebilmektedir” dedi.
Her yıl organ bekleyen yaklaşık 2.000 kişi, organ kıtlığından hayatını kaybediyor!
Ülkemizde organ nakli bekleyen binlerce kişi var. Ancak ne yazık ki yanlış inanışlar ve bilgisizlik ogan bağışı oranını düşürmede bir hayli etkili. “Türkiye’de 22 bini nakil listesinde, 72 bini takipte 94 bin böbrek yetmezliği; 2 bini listede, 50 bini takipte 52 bin de karaciğer yetmezliği hastası var.” Kronik böbrek yetmezliği hasta sayısının 72 bin, Ulusal Böbrek Bekleme Listesi’nde hemen böbrek nakli yapılması gereken hasta sayısının ise 22 bin olduğunu vurgulayan Dr. Ferhat Sarıbek, “Ve her geçen gün bunları tek tek kaybediyoruz. Kronik karaciğer yetmezliği nedeniyle bekleme listesindeki hasta sayısı 2 bin kişi, 50 bin de takipte olan var. Çok kısa süre sonra bunlar da bekleme listesine girecek. Kalp yetmezliği ve kornea bekleyen hastalarımızın da günden güne sayısı artıyor. 50 bin civarında kronik kalp yetmezliği nedeniyle takipte olan, 1000 kadar da hemen nakilyapılması gereken bekleme listesinde hasta var. Korneada ise bekleme listesinde 10 bin hasta var” diye konuştu. ( Sözcü Gazetesi 13 Kasım 2016 - Haberler / Sağlık )
Organ kıtlığı bekleme sürelerini uzatıyor. 16 yıl böbrek bekleyen var!
Türkiye Organ Nakli Vakfı Başkanı Dr. Eyüp Kahveci, ödül töreninde yaptığı konuşmada, Organ naklinin, son dönem organ yetmezliği nedeniyle dünya çapındaki bekleme listelerinde olan yaklaşık bir milyon hasta için en iyi tedavi yöntemi olarak son yüzyılın hiç kuşkusuz en büyük tıbbi buluşu olduğunu söyledi. Kahveci,
Organ kıtlığının, bekleme listelerinde sıra gözleyen hastaların tedavi şansını sınırlayan dünya çapında önemli bir problem olduğunun altını çizen Kahveci, "Her yıl, yüz binden fazla hasta, uygun bir organ bulunamadığı veya organ nakli hizmetine erişemediği için hayatını kaybetmektedir. Bu sebeple ülkeler, organ kıtlığını gidermek için donör sayısını artırmayı hedeflemekte ve aynı zamanda, birçok hastaya daha iyi bir yaşam fırsatı sunmak için organ nakli hizmetlerini geliştirmeye çalışmaktadır. Kadaverik organ bağışının sınırlı olduğu ülkelerde, yetkili otoriteler, canlıdan organ naklinin artmasıyla birlikte, organ naklinin etik, yasal ve psiko-sosyal boyutlarının yanı sıra, organ kaçakçılığı ve organ ticareti konusunda daha dikkatli olmak durumundadır. Ülkeler için organ bağışı ve organ nakli sistemi kurmak oldukça karmaşıktır, sadece tıbbi açıdan değil, aynı zamanda etik, yasal, psikolojik, kültürel, ekonomik ve dini meseleleri de kapsayan bir süreçtir. Bu sebeple, iyi işleyen bir organ nakli sisteminin arkasında, tüm sosyal boyutlarda aktif rol oynayan paydaşlar arasında düzenli ve uyumlu bir ilişki olması gereklidir. (7 Eylül 2017 Cumhuriyet Gazetesi)
2016 |
2016 |
2016 |
|
Bağış | Red | Toplam | |
Adana BKM | 52 | 212 | 264 |
Ankara BKM | 39 | 137 | 176 |
Antalya BKM | 65 | 107 | 172 |
Bursa BKM | 117 | 125 | 242 |
Diyarbakır BKM |
16 | 110 | 126 |
Erzurum BKM | 7 | 51 | 58 |
İstanbul BKM | 122 | 334 | 456 |
İzmir BKM | 104 | 216 | 320 |
Samsun BKM | 41 | 142 | 183 |
Tanımsız BKM | 0 | 0 | 0 |
Genel TOPLAM | 563 |
1.434 |
1.997 |
*BKM: Organ Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi
Dr. Ferhat Sarıbek, "Dünya genelinde organ nakillerinin yüzde 80’i kadaverik gerçekleşirken, ülkemizde ise tam tersi oranda olduğu, akraba, eş dosttan almaya çalışıldığı ve kadaverik bağışın oldukça az!
2016 yılında ölen 422.135 kişinin hepsi, organ vericisi olamıyor. İstatistiklerden anlaşılan, ölen her bin kişiden dördünün, organlarının canlılığını kaybetmeyeceği, bir yoğun bakım ortamında müşahede altında oldukları anlaşılıyor. Beyin ölümleri tespit edildikten sonra, organ bağışına yönlendirilen 1.997'sinin % 40'ı organlarını bağışlamış. % 60'ı organ bağışında bulunmayı reddetmiştir!
Yılda 563 kişi kadaverik, organlarını bağışlıyor! Çok çok az!
Organ naklinin gelişmiş olduğu ülkeler ile aramızda bir kıyaslama yapmak gerekirse arada ortalama 10-15 kat fark var. Katolik bir toplum olmasına rağmen İSPANYA da oranlar milyon nüfus başına 35-40 arasıdır. (İspanya organ bağışında Belçkika Modelini uyguluyor.) Yine diğer Avrupa ülkelerinde ve Amerika da oranlar milyonda 25 in altında değil. Organ nakli bekleyen hasta listesine her yıl 4000-5000 yeni hasta ilave oluyor. Bizde ise yılda maksimum 3000-4000 kişiye (kadaverik+canlı vericiden) organ nakli yapılabilmekte, geri kalanlar da maalesef kaderine terk edilmektedir. (İstanbul Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi)
Hemen hesap yapalım. 563 organ bağışımızla biz, Milyon nüfusa, oranımız 7 çıkıyor! Ülkemizde her 1 Milyon kişiden 7'si organlarını bağışlıyor.
Anadolu Ajansı (AA); “Türkiye'de 27 bin 592 kişi organ nakli bekliyor.” Diyor. Bunların % 95'inin canlıdan organ bulabilme şansları var kabul edelim. O vakit kadaverik organ bekleyen % 5'e odaklansak. Ve iyimser bir hesaplamayla ölen 422.135 kişi / 563 organ bağışçısı = her 10.000 ölüden 13'ü organ bağışçısıydı. Kadaverik nakil uman 1.380 kişi. (27.592 x 0,05) Bunun da % 20'sini ben ikram ettim, eledim. Elde 1.104 kişi kaldı. Yılda 422,135 kişi vefat ediyordu. Bunların yalnızca 563’ü organ bağışlıyordu. Ama 1.104 kişi organ bekliyordu! Yarı yarıya bir organ ihtiyacımız var. Bakkal hesabıyla bile, bu açığı kapatamıyoruz.
Organ bağışı yöntemlerine özetle bir göz atalım;
Organ Bağışı yöntemleri üç temel ilke; RIZA, İTİRAZ ve KARMA üzerine kurulmuştur. Temelde organ bağışı ile ilgili dört yöntem vardır. Bu yöntemler, bağışı yapacak kişinin kendi rızası ile organ bağışı yapmaya hazır olmadığı durumlarda devreye girerler. Bu düzenlemeler her ülkede farklılık gösteriyor. Ancak dünya geneli hızla, 18 yaşından büyük her birey, sağlıklıyken organ bağışçısı olduklarına itiraz etmemişlerse, "organ bağışçısı olarak kabul edilir" anlayışı olan, "Varsayılmış Rıza Sistemi / Presumed Consent Organ Donation" olarak ta anılan, Organ Bağışı Sisteminde Belçika Modeli uygulamasına yöneliyor.
Bu 4 yöntem temel yöntemlerdir. Bunların dışında iki tane istisna içeren yöntem bulunur:
Belçika Modelini uygulayan ülkeler: (Bulabildiğim kadarıyla)
1. Avusturya
2. Belçika
3. Brezilya
4. Fransa
5. Hollanda
6. Hırvatistan
7. İngiltere (2020 Nisan ayı itibariyle)
8. İrlanda
9. İspanya (1979'dan beri)
10. İzlanda
11. Kolombiya
12. Lüksemburg
13. Macaristan
14. Sırbistan
15. Slovenya
16. Şili
Yani bir örnekle, Organ bağışçısı olmadığını beyan etmeyen, 18 yaşından büyük her AVUSTURYA'lı, her FRANSIZ, her BELÇİKA'lı vb. "DONÖR" olarak kabul edilir; ORGAN BAĞIŞÇISIDIR.
Bir Süre Önce Karaciğer Nakli Operasyonu Geçiren TBMM Başkanvekili Ali Dinçer, "Organ Bağışında Belçika Modeli" Önerisi Getirdi. 1 Şubat 2007 Perşembe
Bir süre önce karaciğer nakli operasyonu geçiren TBMM Başkanvekili Ali DİNÇER, "Organ Bağışında Belçika Modeli" önerirken, "Organ bağışlayacakların değil, vermeyeceklerin kayda alınması" gerektiğin söyledi.
Ali Dinçer beraberinde karaciğer nakli operasyonunu başarıyla sonuçlandıran doktorları Prof. Dr. Sadık Ersöz, Prof. Dr. Kağan Karayalçın ve Doç. Dr. Selçuk Haznedaroğlu ile parlamentoda bir basın toplantısı düzenledi. Bir süre önce A.Ü. Tıp Fakültesi Hastanesi'nde karaciğer nakli operasyonu geçiren Dinçer, karaciğer naklinin yapıldığı Hasan Saka'ya rahmet dilerken, ailesine şükranlarını sundu.
BELÇİKA MODELİ
Türkiye'de organ naklinin gelişmesi gerektiğini anlatan Dinçer, "Bundan sonra görevim, 'damdan düşenin halinden damdan düşen anlar' sözü gereği bu konuda daha fazla aktif olmak" dedi. Türkiye'de organ bağışı konusunda gönüllülerin sayısının 140-150'yi geçmediğini, gönüllü olarak bağış yapılmasına karşın beyin ölümü gerçekleşmiş hastanın yakınlarının da olurunun alınması gerektiğini anlatan Dinçer, "Oysa Belçika'da her vatandaş organlarını bağışlamış durumda. Beyin ölümü gerçekleştiği zaman yakınları bağışlamak istemediklerini söylerlerse nakil yapılabiliyor. Bu da yüzde 2'lik küçük bir rakam, yani Belçika'da kadaverik organ nakli oranı yüzde 98 civarında" diye konuştu. Önerdiği Belçika modeli konusunda uzman isimlerin katılımı ve diğer partilerle temas sonucu bir yasa teklifi hazırlayacağını bildiren Dinçer, şöyle dedi:
"Askere giderken izin alınıyor mu? Bu da aslında bir ölçüde vatan görevi. Milyonlarca insanımızı ilgilendiriyor. Belçika'daki modeli veya benzer bir modeli Türkiye'ye adapte edebiliriz."
Organ bağışı konusunun Türkiye'de ciddi bir modele oturtulması ihtiyacı bulunduğunu yineleyen Dinçer, bu konuda medya, eğitim kurumları ve dini kurumların el birliğiyle çok ciddi bir şekilde çalışma yapması gerektiğine işaret etti. (ANKA)
Dönemi ve yasama yılı: 23/3
Esas Numarası: 2/457
Başkanlığa Geliş Tarihi: 4 Mayıs 2009
Teklifin Başlığı: 2238 Sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi
Teklifin Özeti: Aksi belirtilmedikçe, beyin ölümü gerçekleşen kişilerin organlarının alınmasında vasiyet ve rızanın aranmaması öngörülmektedir.
Organ-doku ve kan naklini zaruri bir tedavi yöntemi olarak kabul eder ve karşı değildir. Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 6 Mart 1980 tarih ve 396/13 sayılı kararına göre organ bağışı İslam dinine göre caizdir.
Dünya İslam Birliği Fıkıh Akademisi’nin 19-28 Ocak 1985 tarihli sekizinci dönem toplantısında 11 Şubat 1988 tarih ve 4/1 alınan kararla İslam dinine göre caizdir.
“Kim bir kimseye hayat verirse, o sanki bütün insanlara hayat vermişçesine sevap kazanır.” Maide suresi, ayet 32
“İnsan kendisinin kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi mi sanıyor? Evet bizim onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter.” Kıyame suresi , ayet 3-4.
Kişi yaptığı iyilik ve fenalıklardan kendisi sorumludur"“Allah, bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır.” Bakara suresi , ayet 286
“Kendi yaratılışlarını unutmuş bize örnek veriyor. Birde şöyle diyor; “Şu çürümüş kemiklere kim hayat verecek?” De ki: “Onlara hayat verecek olan, onları ile kez yaratandır. O yaratmanın her türlüsünü bilir.” Yasin Suresinin, ayet 78 - 79
Organlarınızı bağışladığınızı, lütfen yakınlarınızla paylaşınız. Hali hazırdaki uygulamada, vefatınızın ardından organlarınızın bağışlanması için yakınlarınızın onayı alınıyor. Siz organlarınızı bağışlamış olsanız bile eğer, yakınlarınız organ bağışını reddederlerse, ülkemizde organ bağışı gerçekleşmiyor.
13 Şubat 2018 Hollanda Organ Bağışiında Belçika Modeline geçiyor!
20 Eylül 2013 Brezilya'daki en zengin kişilerden olan 62 yaşındaki iş adamı Thane Chiquinho Scarpa, milyon dolar değerindeki Bentley marka arabasını, öldükten sonra da kullanabilmek için 20 Eylül Cuma günü saat 11:00'de toprağa gömeceğini duyurarak büyük tepki topladı. Bir anda medya odağı oldu ve pek çok olumsuz eleştriler aldı. Bu kadar değerli bir arabayı ziyan etmek yerine birilerine bağışlayabilirdi. Gerçeklerden ne kadar uzaktı.
Chiquinho yine de seremoniyi başlattı. Fakat beklenmedik bir şey yapacaktı. Aracı çukura indirmeden hemen önce durdurdu ve Arabayı gömmeyeceğini ve neden böyle bir işe giriştiğini açıkladı. Organ bağışına dair bilinçlendirme yapmak istiyordu.
"İnsanlar beni çok değerli bir şeyi ziyan etmekle suçluyordu. Fakat hala insanların çoğu benim arabamdan çok daha değerli şeyleri toprağa gömüyorlar. Kalplerini, akciğerlerini, karaciğerlerini, gözlerini, böbreklerini. O kadar çok insan bu organların bağışlanmasını bekliyor ki. Fakat siz sağlıklı organlarınızı toprağa gömüyorsunuz.
Kaynakça :
Saygılarımızla,
( #OrganBagisindaBelcikaModeli #OrganBağışındaBelçikaModeli #PresumedConsentOrganDonation #VarsayılmışRızaSistemi Organ Bağışında Belçika Modeli / Varsayılmış Rıza Sistemi / Presumed Consent Organ Donation )
http://www.pahssc.org.tr/organ-bagisinda-belcika-modeli
(Akciğer Yüksek Tansiyonu, Akciğer Hipertansiyonu, PPH, PH, Primer Pulmoner Hipertansiyon, PahSsc, Pulmonary Hypertension, Pulmoner Hipertansiyon, Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon, Pulmonary Arterial Hypertension, PHAware, Scleroderma, Skleroderma, Sistemik Skleroz, Systemic Sclerosis, Reyno, Eisenmenger, Eisenmenger Sendromu, Eisenmenger Syndrome, KTEPH, Kronik Akciğer Embolisinde Oluşan Akciğer Hipertansiyonu, CTEPH, Akciğer Nakli, Kalp Akciğer Nakli, Nadir Hastalık, Nadir hastalıklar, Rare Disease, Rare, Organ Bağışı, Organ Nakli, Varsayılmış Rıza Sistemi, Organ Bağışında Belçika Modeli, Presumed Consent Organ Donation, Hep Birlikte Daha Güzel Yarınlara, Daha Her Şey Bitmedi Orkestrası, Pulmoner Endarterektomi, Pulmonary Endarterectomy, Balloon Atrial Septostomy, BPA, Balon Atriyal Septostomi, Kronik Tromboembolik Pulmoner Hipertansiyon, Kronik Akciğer Embolisinde Oluşan Akciğer Hipertansiyonu )
PAHSSc Son Güncelleme OCAK 2021